POLİTİKA 

‘GALİPTİR BU YOLDA MAĞLUP’ / KARTACALI HANNIBAL BARCA

Tarihi zafer kazananların yazdığı hepimizin malumu. Ama bazı durumlarda onurlu kaybedişler de en az şanlı zaferler kadar, hatta belki de daha fazla tarihe kalabiliyor. Biz böyle durumlarda “Galiptir bu yolda mağlup” diyoruz.

Kartacalı General Hannibal Barca’nın Roma’ya karşı verdiği mücadele de onurlu bir kaybedişle sonuçlandı. Roma Cumhuriyeti’nin başkentini fethedemedi ama askeri stratejinin babası olarak tarih kitaplarına geçmeyi başardı. Gelin, bu yazıda Kartacalı Hannibal’ı ve İkinci Pön Savaşı’nda gösterdiği deha kişiliğini tanıyalım.

KARTACALI HANNIBAL KİMDİR?

Tüm zamanların en büyük askeri dehalarından biri olarak kabul edilen Hannibal Barca; M.Ö. 247’de, bugünkü Kuzey Tunus’ta doğdu. Babası, Birinci Pön Savaşı’nın ünlü kahramanı, Kartacalı Komutan Hamilcar Barca’ydı.

Hannibal doğduğunda Kartaca Devleti büyük sıkıntılar içindeydi. Sicilya Adası elden gitmişti. Romalılar iki devlet arasında imzalanan barış anlaşmasını feshetmiş, Korsika ve Sardunya’yı da ele geçirmişlerdi.

Birinci Pön Savaşı, bugünkü Tunus sınırları içinde bulunan Kartaca ile Roma Cumhuriyeti arasında gerçekleşmişti. Savaşı kaybeden Kartaca, şartları son derece ağır bir anlaşma yapmak ve yüklü bir tazminat ödemek zorunda kalmıştı. Bu yüzden Hamilcar’ın Roma’ya öfkesi büyüktü. Hatta Hannibal, Roma’ya her zaman kin duyacağına dair babasına ant içmişti. Kendisini de savaşa götürmesi için yalvardığında henüz dokuz yaşındaydı.

Hamilcar’ın İspanya seferinde ölümüyle, Hannibal’ın küçük kardeşi Hasdrubal, ordu komutasını devraldı. Kartaca’nın İber Yarımadası’ndaki çıkarlarını korudu ve Roma ile barış anlaşması yaptı. Fakat bu anlaşma tabii ki uzun sürmeyecekti.

Hannibal 26 yaşında İspanya’daki Kartaca ordusunun komutanı oldu. Sonraki iki yılı İspanya’nın fethini tamamlamak ve bölgedeki konumunu pekiştirmek için harcadı. Yaptığı hamlelerle taktik becerilerini sergilemeye başlıyordu. Hannibal’in İberya’daki artan gücünden korkan Roma, Ebro Nehri’nin güneyindeki Saguntum şehriyle ittifak yaptı. Hannibal bu hamleyi barış anlaşmasının ihlali olarak gördü. Roma’ya karşı savaş başlatmak için bahanesi artık hazırdı.

Aslında Hannibal, Roma ile ikinci bir savaşın kaçınılmaz olduğunu biliyor, ilk darbeyi kendisi vurmak istiyordu. İlk iş olarak Saguntum şehrini kuşattı ve sekiz ay sonra ele geçirdi. Saguntum Kuşatması olarak tarihe geçen bu olay, Roma’nın savaş ilan etmesine sebep oldu. Kartaca Parlamentosu’nun desteğini alan Hannibal, kardeşi Hasdrubal’ı İspanya’da bırakarak İtalya üzerine yürüdü. İkinci Pön Savaşı böylece başladı.

İKİNCİ PÖN SAVAŞI

Hannibal, Roma’nın denizlerdeki üstünlüğünü biliyordu. Ona göre İtalya Yarımadas’ına gidebilmesinin tek yolu kara harekâtıydı. Tarihçi Polybius’a göre Kartaca ordusu 90 bin piyade, 12 bin süvari ve 37 savaş filinden oluşuyordu. Kuzeye doğru yürüyen ordu yerel kabilelerle dövüşe dövüşe Pirene dağlarını geçti, Rhone Vadisi’ne vardı.

Bu kadar büyük bir orduyla Romalılara ve müttefiklerine yakalanmadan ilerlemek gerekiyordu. “Ya yeni bir yol bulacağız ya yeni bir yol yapacağız!” diyen komutan, vadinin yukarısından –adeta bir yay çizerek– Alp dağlarını geçti. Büyük bir ordu ve filler ile üstelik Antik Çağ koşullarıyla yapılan bu imkânsız yolculuk; bugün bile tarihçiler tarafından büyük bir başarı olarak görülüyor.

Pireneler ve Alp dağlarını geçen Hannibal, zorlu hava şartlarından dolayı ordusunun bir kısmını kaybetmişti bile. Onları durdurmaya gelen Romalıları Trebbia’da yendi. Kartaca ordusunun ilerleyişi, düşmanın vur-kaç hamleleri ile yavaşladı. Durumu değerlendiren Hannibal, Roma’yı kuşatmak yerine güneye inmeye karar verdi. Planı, Latin şehirlerini Roma’ya karşı isyana kışkırtmaktı. Fakat Roma’nın da bir planı vardı.

Yaklaşık 87 bin kişilik Roma ordusu, Güney İtalya’da ilerleyen Hannibal’ı Cannae’de karşıladı (M.Ö. 216). Büyük komutanın bu muharebede uyguladığı “Hilal Taktiği” binlerce yıl sonra, bir başka büyük komutan Mustafa Kemal tarafından Kurtuluş Savaşı’nda kullanılacaktı.

CANNAE MUHAREBESİ VE HİLAL TAKTİĞİ

54 bin kişilik Kartaca ordusunda İspanyol ve Kelt savaşçıları tam merkezde, Kartaca piyadeleri onların iki yanında ve gerisinde, süvariler ise iki kanatta olacak şekilde dizilmişti. İki ordu birbirine doğru ilerlerken Hannibal, İspanyol ve Kelt savaşçıları öne sürdü. Böylece Kartaca hatları dışbükey bir şekil aldı. Roma piyadeleri ise bu çıkıntının iki yanında kıvrıldı. İspanyol ve Kelt savaşçılar gerilemeye başladığında Roma piyadeleri giderek daha çok içeri girdi.

Roma süvarilerinin hakkından gelen Kartacalı süvariler, merkezde yığılan Roma piyadelerine saldırdı. Bu arada Kartacalı piyadelerin kanatlardaki birlikleri açılan boşluktan içeri ilerledi ve Roma ordusunun kanatlarını sardı. Romalılar hilal şeklini alan Kartaca ordusu tarafından kuşatılmışlardı. Kısa kılıçlarını çekmeye bile vakit bulamadan, toplu halde imha edildiler. Polybius, bu savaştan “Cannae bozgunu çok ciddi bir olaydı, Roma’nın müttefikleri arasında o güne kadar sadık kalanlar bile Roma’nın gücünden şüphe duymaya ve tercihlerini sorgulamaya başlamışlardı” diyerek bahsedecekti. Nitekim Galyalılar ve Yunan şehir devletleri de Roma’ya karşı ayaklanarak Hannibal’ın tarafında yer almaya başlamışlardı.

ROMA YENİDEN TOPARLANIYOR

Kendisini toparlayan Roma ordusu, kaybedilen pek çok şehri yeniden ele geçirmeye başladı. Bu sırada Hannibal, Güney İtalya’da yeni müttefikler edinmeye çalışıyordu. Hannibal’ın artan prestijinden korkan Kartaca senatosu giderek daha az destek gönderiyordu.

Babasının ve amcasının öcünü almak isteyen Romalı komutan Scipio Africanus, bu dönemde İber Yarımadası’na geldi. Kartacalıların önemli bir üssü olan Yeni Kartaca şehrini ele geçirdi. Kartaca’nın İberya’daki varlığı böylelikle sona erdi. Hannibal’ın M.Ö. 207’de Roma’ya yaptığı baskın geri püskürtüldü. Kardeşi Hasdrubal, İspanya üzerinden takviye kuvvetle gelirken Kuzey İtalya’da öldürüldü.

Scipio Africanus komutasındaki Roma birlikleri Afrika’da karaya çıkınca Güney İtalya dağlarında bekleyen Hannibal, anavatana çağırıldı. Roma ordusuyla yaptığı Zama Muharebesi’nde yenilgiye uğradı. 16 yıl süren ve İtalya’dan Yunanistan’a kadar geniş bir bölgeye yayılan İkinci Pön Savaşı sona ermişti. Kartaca –yeniden– şartları son derece ağır bir anlaşma imzalamak zorunda kaldı.

SÜRGÜNÜ VE ÖLÜMÜ

Kartaca’da bir dönem senatoda görev yaptıysa da kendisine karşı artan muhalefet yüzünden gönüllü olarak sürgüne gitti. Önce Selevkos İmparatorluğu’na, ardından bugünkü İzmit Körfezi, İstanbul, Sakarya, Düzce ve Bursa’yı kapsayan Bitinya’ya gitti. Buralardaki saraylarda askeri danışmanlık yaptı. Romalılara teslim edileceğini anladığında yüzüğündeki zehri içerek yaşamına son verdi.

HANNIBAL VE ATATÜRK

1935 yılında Mustafa Kemal Atatürk, bu dahi komutanın mezar yerini bulmak için Türk Tarih Kurumu’nu görevlendirdi. Mezar bulunamadı ama 1981’de Gebze’de TÜBİTAK arazisi içindeki bir tepeye Hannibal’ın adı verildi. Bu tepeye bir de anıt dikildi. Gebze güneyindeki Hannibal Tepe’ye yapılan anıtmezar bugün hâlâ görülebilir.

Kartacalı Hannibal, Alp dağlarındaki zorlu koşullarda dahi askeriyle omuz omza mücadele veren bir komutandı. Askerleriyle birlikte aç kaldı. Onlar gibi açıklıkta uyudu. Ordusu dili, dini ve etnik kökeni çok çeşitli askerlerden oluşuyordu. Fakat hepsi Hannibal’a ilham verici bir sadakatle bağlıydı. İtalya’yı işgal planı için bölgenin en iyi aritmetik uzmanlarıyla birlikte çalıştı. Roma’yı ele geçiremedi ama Romalıların en büyük kâbusu olmayı başardı.

Bu yazıya yorum yapamıyorsanızlütfen Facebook hesabınıza giriş yapınız
Paylaş:

Benzer yazılar